Miras hukuku, bir kişinin vefat etmesi durumunda malvarlığının kimlere ve nasıl aktarılacağını düzenleyen hukuk dalıdır. Türkiye’de miras hukuku, Türk Medeni Kanunu kapsamında düzenlenmiştir ve mirasın paylaşımı, saklı pay hakları, vasiyetnameler ve mirasçıların haklarını içermektedir. Mirasın paylaşımı, yasal mirasçılar arasında kanunla belirlenmiş oranlara göre yapılırken, miras bırakan kişi vasiyetname veya miras sözleşmesi ile belirli kişilere farklı oranlarda miras bırakabilir.
Mirasçılar yasal mirasçılar ve atanmış mirasçılar olmak üzere ikiye ayrılır. Yasal mirasçılar, miras bırakanın altsoyu (çocukları, torunları), üstsoyu (anne-baba, büyükanne-büyükbaba) ve eşi gibi kanunen belirlenen kişilerdir. Eğer miras bırakanın hiçbir yasal mirasçısı yoksa, miras devlete kalır. Atanmış mirasçılar ise, miras bırakanın vasiyetname veya miras sözleşmesi ile mirasçı olarak belirlediği kişilerdir.
Mirasın paylaşımı sırasında saklı pay kavramı önemlidir. Saklı pay, yasal mirasçılara tanınan, miras bırakanın müdahale edemeyeceği zorunlu miras hakkıdır. Örneğin, çocuklar, eş ve anne-baba belirli oranlarda saklı pay hakkına sahiptir. Miras bırakan kişi, vasiyetname ile mirasını dağıtırken bu saklı paylara müdahale edemez. Eğer saklı pay ihlal edilirse, mirasçılar tenkis davası açarak haklarını talep edebilirler.
Son olarak, mirasçılar mirası reddetme hakkına sahiptir. Miras bırakanın borçları, mirasçılara da geçebileceğinden, bazı durumlarda mirasçılar reddi miras yoluna başvurabilir. Bunun için mirasın açılmasından itibaren üç ay içinde Sulh Hukuk Mahkemesi’ne başvurulması gerekir. Miras hukuku oldukça teknik bir alan olduğu için mirasçılar haklarını bilerek hareket etmeli ve gerekirse bir hukuk uzmanından destek almalıdır.